Ben cahil kalayım...

Yalnızlık insana çok şey öğretirmiş. Ama sen gitme, ben cahil kalayım.

Nazım Hikmet Ran

yapılır mı bu bana

İki sevgili arasında bir şiir olsak ya ben sana hesap sorsam sen bana bağırsan sonra sarılıp ağlasak dakikalarca ve sonra birbirimiz ne kadar sevdiğimizi ne kadar önemsediğimizi konuşsak geç saatlere kadar uykumuz gelse  beraber uyusak beraber mutlu bir şekilde ... Oğlum kalk işe geç kalacaksın, of Anne ya tam rüyanın en güzel yerinde yapılır mı bu bana.......

Aşkı yok zannetme ...

Sen bulamadın ya aşkı yok zannetme aramaya devam et bekliyordur bir yerde...

Mehmet Erdem-Haydi gel gidelim.

Misafir ol gel bana...

Misafir ol gel bana yumurta kırayım sana param pulum yok ama borç yazdırırım bakkala.

Grup Vitamin-Aşığın Şiiri

etkileme(mek)

Neden insanlardan bu kadar çabuk ve çok etkilenip kimseyi etkileyemediğimi anlayamıyorum anlayan ya da bilen varsa beri gelsin.

Dem alsam

Çayı altında ki su kaynayınca ikisini tek bir vücut ederek ve belli bir süre bekleyerek demliyorum da peki ben kendi mi nasıl demliycem işte problem zaten orda hiç yardımcı olmuyorsun hayat bana...

... sen kazandın

Şimdilik çok güzelsin ve sen kazandın....

Yanında sen olsun

Bi çay demle de içelim yanında sadece sen olsun başka bi şey istemem!

Sevgiliye küçük notlar-3

Ben sadece rüyalarımda seni görmek değil uyanıp yeniden uyuyacağım saate kadar yanında olmak istiyorum ya sen.

gel hadi...

Ben bozkırım sen yağmur gel hadi gel hadi....

http://fizy.com/s/146dr2

Sevgiliye küçük notlar-2

Bu hafta da bitiyor yarın Cumartesi çalışmıyorum yani mesai yok dışarı çıksam gezsem tozsam bu sefer tanışır mıyım acaba seninle kaderim. Ben bir köşede ve yahut kahvede çay içmeyi düşünüyorum bana eşlik eder misin?

Pazartesi-2

Hala elenktrink alamıyom senden Pazartesi faturayı da ödedim ama.

mutlu olacağım di . . .

Yılmaz Güney ne kadar güzel söylemiş 'Biz çoçukken sorarlardı büyüyünce ne olacaksın diye mutlu olacağız diyemedik...'
Gerçekten soranlara mutlu olacağım diyemedim ya la.

Pazartesi

Kusura bakma bu aralar sevmiyorum seni günlerden Pazartesi. Elimde değil bu aralar elenktrink alamıyorum senden.

İlk kurşunu . . .

Bana ilk kurşunu sen at istiyorum belki kalbimden belki beynimden vurursun. Vurmalısın zaten yoksa seni kalbimden atsam aklımdan atamıyorum, aklımdan atsam kalbimden atamıyorum.

Utanç bizi ikiye böler.

Utanç bizi ikiye böler. İkiye bölünmenin en dayanılmaz yanı, iki parçanın da hala canlı olmasıdır. İnsan herhalde bu yüzden kendini öldürmeye kalkışır. İkisinden biri gitsin, der.

Barış Bıçakçı, Bir Süre Yere Paralel Gittikten Sonra

Sevgiliye küçük notlar

Hayat beni seninle ne zaman nerede karşılaştıracak bilmiyorum herhalde çaydanlıkta ki çay gibi demi mi almamı bekliyor. Altımda ki su kaynayıp bitmese bari.

Aşk bir rüya biliyorum...

Aşk bir rüya biliyorum ve ben bu rüyayı her gün her gece mümkünse nefes aldığım sürece görmek istiyorum. Bana rüyalarımda eşlik eder misin?

Eski en iyi arkadaşım

Okula gidiyordum ama kaçıncı sınıf olduğunu hatırlamıyorum ismini de  yazmayacağım hala görüşüyoruz ara sıra arkadaş toplantılarında emri vaki olmasın. Gerçekten iyi bir arkadaştı çoçuktuk belki ama birbirimizi anlıyorduk ve en önemlisi arkadaşlığımıza değer veriyorduk beraber takılıyorduk sanırım ben ondan bir yaş kadar da büyüktüm öyle demeyin küçükken bu bir yaş büyük olma meselesi gerçekten önemli ben yapı olarak hala da öyleyim aslında ailemin ve yakın dostlarımın söylediklerine göre çok eğlenceli biri olmama rağmen bir türlü sosyal olamıyorum mesela kimse beni bir organizasyona kolay kolay çağırmaz neyse arkadaşım daha sonra babasının işleri sebebiyle mahalleden başka bir mahalleye taşındı aslında çok ta uzağa taşınmamışlar bunu büyüdükçe fark ettim hatta hala aynı semtte bile oturuyormuşuz. Onu yıllarca görmedim aklıma bile gelmedi ta ki lisede ikinci senemi okurken onu görene kadar onu ilk görüşte tanıdım ama o beni tanımadı sonra tereddüt2e düştüm acaba o değil mi diye sonra okuldan bazı arkadaşlarımın arkadaşı olduğunu öğrendim ve şüphelerim ortadan kalktı oydu en iyi arkadaşım ama artık en iyi arkadaşım değildi o sadece eski en iyi arkadaşımdı. Dedim ya hala ara sıra arkadaş toplantılarında görüşüyoruz oda beni hatırladı mı bilmiyorum ama ben onu görünce aklıma hep çocukluğum geliyor belki de o günler çok kısa sürdüğü içi belki de o günlere geri dönmeyi çok istediğim için bilmiyorum.

Her sabah aynı otobüs durakta...

Bu acımasız hikayelerin ilk hikayesi neden ve ne için yazdığımı bilmiyorum ama arada içimde kalanları boşaltmak gerektiğini çok uzun zamandır düşünüyordum acaba manyak mıyım neden yazıyorum neyse hikayeye geçiyorum.

Eskiden bundan herhalde on yıl kadar önce sabah yedide kalkar işe girmek için zar zor kendimi sokağa atardım altımıza araba alacak kadar para kazanamadığımız e doğal olarak  babadan da  zengin olmadığımız olsak niye sabahın köründe kargalar kahvaltısını etmeden işe gitmek için otobüs duraklarına koşturalım. Hep görürdüm alımlı güzel adeta bir manken yanlış anmayın fortçu falan değilim ama sonuçta erkeğim ve tabi ki o zamanlar ergenim. Ama o başkaydı hiçbir kıza benzemiyordu sonra sonra benim iş saatlerim değişmeye başladı ve onu göremez oldum acaba bir sabah yine erkenden koştursam otobüse aynı saatte aynı durakta karşılaşırım yine o güzel kızla.